12 Ekim 2016 Çarşamba

“Mevlana bizim”

Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin eserlerinin UNESCO ‘Dünya Belleği’ listesine alınması talebine Afganistan itiraz etti.Mayıs ayında Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin eserlerini kendi ortak mirasları olduğunu belirten Türkiye ve İran, bu eserlerin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) ‘Dünya Belleği’ listesine alınmasını istemişti. Fakat bu talebe Afganistan, Mevlânâ’nın  kendi topraklarında doğduğunu belirterek, Mevlânâ’nın çalışmaları üzerinde kendi haklarının da olduğunu iddia etti ve Afganistan Enformasyon ve Kültür Bakanlığı, “Mevlânâ Belh kentinde doğdu ve bizi gururlandırıyor” açıklamasını yaptı.
Afganistan’ın Mevlânâ üzerindeki hak iddiasının Türkiye ve İran’dan daha güçlü olduğunu savunan bakanlık sözcüsü Harun Haklimi ise “UNESCO bize hiçbir şey sormadı” dedi.
“ADALETSİZLİK OLUR”
Eski bir savaş ağası olan Belh kentinin valisi General Ata Muhammed Nur, “Mevlânâ’yı sadece iki ülkeyle (Türkiye ve İran) sınırlayarak tüm dünyada değer verilen ve hayranlık duyulan küresel bir kişiliğe adaletsizlik yapmış oluruz”  diyerek Afganistan’ın BM temsilcisini harekete geçmeye çağırdı. Belh Üniversitesi öğretim üyesi Sadık Usyan da Mevlânâ’nın “Afganistan’ın kültürünün ve kimliğinin önemli bir parçası olarak görüldüğünü, Mevlânâ’yı Afganistan’dan ayırmanın ülkeye ‘hakaret’ ve hatta ‘tehdir’ olacağını”savundu. Afganistan’ın başkenti Kabil’deki UNESCO temsilcisi Ricardo Grassi ise konuyla ilgili olarak ‘bir karışıklık’ olduğunu ve Mevlânâ için her ülkenin başvuru yapabileceğini ancak başvurunun ele alındıktan sonra karar verileceğini söyledi.
Haziran ayında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen ve Mevlânâ konusuna değinen Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Rûmî’nin çalışmalarının “Türkiye ve Afganistan’ın ortak mirası olarak” kayıt altına alınması için hazır olduğunu belirtmiş ve İran’dan bahsetmemişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder